AKLU HİKMET

Bundan sonra bütün yazılarıma http://akluhikmet.blogspot.com adresinden ulaşabilirsiniz!!

Çarşamba çarşafa dolanır..

3. haftamın çarşamba gününün öğle arasına hemen yakın bir zamanından Merhaba,

Bugün Alper Abi yine gelmedi ve biz yine çalışıyoruz. Derdimiz hala, masaüstünde çalışan harita programımızı bir jsp, bir applet, bir servlet haline getirebilmek. Tabi bunun için temel bilgimizin olmaması bizi büyük sıkıntıya soktu. Fakat çalışarak sanırım her şeyin üstesinden geliniyor. Bugün için verdiğimiz karar şu yönde. Ben bir koldan JSP, Burak da bir koldan servlet üzerine çalışmakta. İkimiz de deneye yanıla öğreniyoruz. Aynı zamanda öğrendiklerimizi de birbirimize anlatıyoruz. Esasen gayet efektif çalışır haldeyiz. Ben pek memnunum bu durumdan. Öğleden sonra da Alper abi gelirse her şey çok daha güzel olacak yüksek ihtimalle.

Bu arada ofisde herşey aynı tatda sürmekte. Şişman renkli gömlekli abi iğrenç ötesi mizah anlayışıyla espri yapmaya devam etmekte, hemen karşımızda oturan sarı saçlı sessiz abla ilkokul öğretmeni modunda devam ediyor hayatına. Serdar abi nedendir bilinmez pek bir üzgün gibi, kulağında kulaklık çalışıyor, her öğleden sonra da bir yerlere gidiyor. Hemen çaprazımızdaki işbilen Yavuz abi, sanki başka bir şirketten teklif bekler gibi, yaptığı işten de zevk almadan etrafına yardım ediyor. Yanımızdaki Fatih abi, hatta belki de Fatih, hala msn, facebook ikilisinden kurtaramadı kendini, ama yinede iki haftadır yusuf yusuf bir şeyleri yetiştirmeye çalışıyor. Öğlen yemekleri de hala çok güzel..

Bu arada, Prof.Dr.Fazlı Can ile yapacağımız yaz projesi de bizi gayet heyecanlandırmakta. Her ne kadar staj süresince çok fazla ilgilenememiş olsak da, şimdilerde o konuda da gayetiyle çalışıyoruz. Pazar günü toplantımız var ve heyecanla o toplantıyı bekliyoruz. Orada yapacağımız proje hem benim adıma hem de Burak adına büyük önem taşıyor, çünkü üçüncü haftanın ortalarına yaklaşırken ikimiz de kendimizi akademisyenliğe daha yakın hissetmeye başladık. Haliyle belkide atacağımız ilk akademik adım olan Information Retrieval Group projesi bizim için büyük bir fırsat.

Aynı zamanda microsoft stajı için de kendimi hazırlamaya başladım, orada kullanabilmem için ASP, .NET, VB, C# çalışıyorum muntazaman. Bunlar için tutoriallar izleyebileceğim, okuyabileceğim siteler buluyorum. Bu arada "biletken.com", "alfa-tr.com" web tasarım, web programlama işleri ile ilgili de hızla çalışmaya ve tasarımlar yapmaya başladım. Bütün bu anlattıklarımın sonunda şunu çok rahat söyleyebilirim ki, çok verimli bir yaz geçiriyorum, kendimi geliştirmek adına da büyük adımlar atıyorum. Bir çok şey öğrendim, bir çok şey uyguluyorum, bu çok keyifli. Umarım meyvelerini toplayabilirim.

3. Hafta!

Merhaba,

Uzun bir aranın ardından yine yazıyorum buraya, 3. haftamın ilk gününden. Evet, nihayet 3. haftaya girdik. Şu an günlerden salı, dün Burak rahatsızlandığı için işe gidemedik. Ama bugün sabah beri ikimiz de tam performans çalışıyoruz.

2.haftada olanlara dair ufak bir özet yazmak istedim.

İşler 2.haftanın ilk günü harika bir hal alsa da geri kalan günlerde yeterince tatmin olamadık. Evet, her ne yazarsanız yazan sadece Düzce'ye götüren über programımızı geliştirdik. Çok da güzel bişiy oldu. Ama onun ardından hiçbir şey olmadı. Bütün hafta boyu kendimiz çalıştık. Bu çalışma yurtta yapabileceğimizin çok üstünde olduğundan aslında ikimiz de mutluyuz. Ama somut bir şeyler görememek de insanı biraz garip hissettiriyor.

Hafta içinde ofis içinde garip bir konum aldık. Her öğlen yemeğinde sırasıyla bir benim bir Burağın yaptığı iğrenç espriler sürekli yemekleri zehir etse de biz çok eğlendik. Ha bu arada yemek demişken, ofisin yemekleri çok güzel, çok mutluyuz o yüzden. Yeni stajyerler vardı bu arada bu hafta içinde, bir adet kızıl saçlı kız, bir adet de ankaragüçlü meslek liseli genç. Kızıl saçlı kızın bir hafta boyunca sesini dahi duymadım. Geldi, şu an burda olmadığına göre de gitti. Ankaragüçlü genç ise ofisde varlığını buram buram hissettirdi. Herkesin yanında herkesden bir şeyler öğrenmeye çalıştı. Ha, ne kadar öğrendi ya da ne kadar anladı orasını bilemeyiz. Ama hevesi ben ve Burak'ın örnek alabileceği düzeydeydi. Enteresandır ki o da gitmiş gibi görünüyor...

Bugünse yeni bir stajyer daha var. Merak ettik doğrusu kendisini.. Ofis hala eskisi kadar sessiz, herkes kendi halinde çalışıyor, ben ve Burak da "servlet" öğreniyoruz hala. Bakalım ne kadar ilerleyebileceğiz..

İlerleyen zamanlarda görüşmek dileğiyle :)